Olağan Şiir (47. Sayı)
Dergi Ücreti : 16 ₺
Sunuş
AYKUT NASİP KELEBEK
Şiir ortamının daha dinamik hale gelebilmesi için yeni kuşak şairlerin -35 yaş altı şairler diyelim- işin içine daha fazla girmesi, somutlamak gerekirse eleştiriler yazması, polemikler üretmesi vs. gerekiyor. Gençlerde edebiyatın gidişatına dair söz alma temayülü yok değil; ama gençler fikirlerini edebiyat dergilerinde derli toplu metinlerle ortaya koymak yerine sosyal medyada birkaç cümle parçacığıyla ifade etme yoluna gidiyorlar. Bu vasat altından bir şiir ortamı çıkmaz. Teorinin olmadığı yerden kayda değer bir pratik doğmaz. Fikir yoksa şiir de olmaz. 2010’lar başına kadar şiir ortamını canlı kılan hususlardan biri de şairlerin eleştiriye ciddi mesai ayırmaları ve kayda değer eleştiri kitapları oluşturmalarıydı; yeni kuşaklar bu anlamda sınıfta kalmış görünüyor. Önceki kuşaklar -elbette edebi bağlamda konuşuyorum- eleştirinin bir düşman kazanma sanatı olduğunu biliyor ve düşman kazanmaktan korkmuyordu; bu korku maalesef yenilerde bir karakter halini almış durumda.
Bu sayıda kendi bünyemizden çıkan bir başka şairi, geçtiğimiz aylarda ilk şiir kitabını yayımlayan Samet Kara’yı sizlere tanıtıyoruz. Samet Kara neredeyse on yıldan bu yana Dil ve Edebiyat ve Olağan Şiir’de şiirlerini ve şiir üzerine metinlerini yayımladığımız bir arkadaşımız, aynı zamanda Olağan Şiir’in editör kadrosunda bulunuyor ve dergiye bu anlamda da önemli katkılarda bulunuyor. Samet Kara’nın gündelik hayattan doğan bir hayli lirik şiir dünyasını seveceğinizi düşünüyoruz.
Gelecek sayımızda görüşmek dileğiyle.