Dergi Detay

Dergi Resmi

Olağan Hikaye (30. Sayı)

Dergi Ücreti : 20 ₺

Beğen(il)mek: İnsanın Kör Kuyusu

YUNUS EMRE ÖZSARAY 

 

İnsan beğenilmekten hoşlanır. Çünkü nefsin gıdasıdır beğeni toplamak. 
Nefsin gıdası olan beğeni toplamak ile kişinin eyleminden dolayı 
beğenilmesi arasında ince bir sınır olsa gerek. Birincisi kişinin her eyleminde 
beğeni toplamak güdüsüyle hareket etmesine sebep olurken, 
ikincisinde kişinin yaptığı işten dolayı insanların takdirini kazanması söz 
konusudur. İnsanların takdirini kazanan kişinin esasında işini düzgün 
yapmak, güzel insan olmak, diğerkâmlık, zararına dahi olsa hakikatin yanında 
durmak, menfaatine aykırı olsa dahi doğru konuşmak gibi hasletler 
dışında motivasyonu yoktur. Bunun sonucu gelir beğenilme, takdir edilme. 
Elbette böylesi hasletler beraberinde sadece beğenilmeyi getirmez. 
Bu hasletlere sahip olduğunuzda belki beğenenlerden daha da çok sizden 
hoşlanmayanlar ortaya çıkar.
Bir de bütün motivasyon kaynağı beğenilmek olanlar vardır, her eylemini 
önce “nasıl yaparsam beğenilirim” diye hesaplayarak işe başlar, 
her türden insanın takdirini kazanmak kaygısını taşır. Bir kişi dahi kendisinden 
hoşlanmasa kalben rahatsızlık duyar, herkes tarafından beğenilmeyi 
şiar edinmiştir, böyle olduğu için de beğenilmesine halel getirecek 
durumlar karşısında aşırı temkinli, dikkatli davranır, aşırı kentlileşmiş 
bir insan özelliği olarak bütün insanlara nezaketle davranır ama bu nezaketin 
kaynağında beğenilme kaygısı vardır, herkese bolca takdirlerini 
dağıtır, bazen de insanlar beni beğenmekten uzaklaşır mı acaba diyerek 
hakkın yanında görünmekten, doğruyu söylemekten yeri geldiğinde diğerkâm 
olmaktan kaçınır. Çünkü onun merkezinde kendinin beğenilmesi 
vardır, bu beğenilme gerçekleştikten sonra hiçbir değeri önemsemesine 
gerek yoktur.
Bu sayıda dosya konusu olarak “Beğeni” meselesini gündemimize 
alalım istedik. Eleştiri yokluğu kadar beğeni bolluğu da bir sorun. Hele 
ki dijital dünyada herhangi bir karşılığı olmayan beğenileri, sırf beğenileri 
düşünerek hareket edenleri göz önüne getirirsek söylemek istediğimiz 
daha somutlaşır. On binlerce kişinin beğendiği bir eylem çağrısına yüz 
kişinin bile katılmadığı, yüzlerce kişinin beğendiği bir kitabı on kişinin 
bile satın almadığı bir dünyada beğeni meselesi üzerine düşünmek gerekiyor. 
Olağan Hikâye bu sayısıyla 5. yılını tamamlamış oldu. Bu süreçte 
her şeyden çok “emek” kelimesiydi şiarımız. Kadromuzda bulunan isimler 
Merve Çakır, Sebahat Meraki, Rabia Altuntaş, Büşra Çelik, Keziban
 Soylu, Oğuzhan Oğuzbey ve son dönemde Şerife Saliha Bozoklu 
derginin çıkışı için ciddi bir emek verdiler, veriyorlar. Geçen beş yılımızı 
düşündüğümüzde önceliklerinin “beğenilmek” olmadığını, sadece iyi iş 
yapmak gayreti taşıdıklarını söylemeye bile gerek yok. Edebiyatta beğeni 
toplamanın, ağ oluşturmanın çeşitli yolları vardır, bu arkadaşlarımız böylesi 
ucuzluklara hiç tevessül etmediler, inandıklarını söylediler, inandıkları 
yerde durdular ve sadece iyi işler yapmaya odaklandılar. 
5. yılımızı bir hikâye yıllığı ile taçlandıralım istedik. Her birinin kısa 
süre içerisinde gösterdikleri gayreti kelimelerle anlatmak mümkün değil. 
Güzel bir çalışma oldu. Bu kadar emekten sonra biraz ironik olacak ama 
“Umarım beğenirsiniz” demek hakkımız var sanıyoruz.