Prof. Dr. Şükrü Haluk Akalın Görevinden Ayrıldı!
Resmi Büyütmek İçin Tıklayın!
Tdk Başkanı Prof. Dr. Şükrü Halûk Akalın Başkanlık Görevinden Ayrıldı!
TÜRK DİL KURUMU BAŞKANI PROF. DR. ŞÜKRÜ HALÛK AKALIN BAŞKANLIK GÖREVİNDEN AYRILARAK HACETTEPE ÜNİVERSİTESİNDEKİ ASLİ GÖREVİNE DÖNDÜ
On bir yıllık başkanlığı döneminde Türk Dil Kurumuna kazandırdığı saygınlıkla meslektaşları başta olmak üzere bilim, sanat ve siyaset dünyasından birçok kişinin haklı takdirini kazanmış olan Prof. Dr. Şükrü Halûk AKALIN’ın görevinden ayrılma kararı dolayısıyla 12 Ocak 2012 Perşembe günü saat 11.00’de Kurumumuzda bir veda toplantısı düzenlendi.
Toplantıda ilk olarak Türk Dil Kurumu Başkan Yardımcısı Prof. Dr. A. Melek Özyetgin konuşma yaptı. “Türk Dil Kurumu biz dilciler için gerçekten her zaman özel bir yer olmuştur. Öğrenciliğimden itibaren sizler gibi benim de bir ayağım hep Kurumda, Kurum kütüphanesinde oldu. 6 yıldır da Kurumla hep iç içeyim. Bu altı yılın son bir buçuk yılını Prof. Akalın’ın yardımcısı olarak onunla yakın mesaide geçirdim. Benim öğrenciliğimden beri Kuruma hissettiğim özel bağ, son bir buçuk yılda çok daha başka bir anlam ve değer kazandı. Akalın sayesinde bu Kuruma hizmet etmenin, bu Kurumun tarihi içinde yer almanın ne kadar büyük ve önemli bir sorumluluk olduğunu kavradım, öğrendim ve bu bilinçle görevimi yapmaya çalıştım. Bu süreç benim açımdan son derece öğretici oldu. Onun engin tecrübelerinden yararlandım… Bir anlamda bu bürokratik görev süreci bir tür hoca asistan ilişkisi içinde, sürekli öğrenmeyle geçti benim için… Kendisinden çok şey öğrendim. Hâlâ da öğrenmem gereken çok şey olduğunu biliyorum…” diyerek konuşmasına başlayan sayın Özyetgin, “Sayın Akalın’ın başkanlık dönemi 80 yıllık Türk Dil Kurumunun tarihinde unutulmayacak bir sayfa oldu, kendisinden sonra geleceklere de ışık tutacak bir sayfa...” diyerek sürdürdü konuşmasını. Son olarak “Prof. Dr. Şükrü Halûk Akalın’ın yardımcısı olmak Kurumdaki benim en büyük kazancım oldu. Bunun için kendisine huzurlarınızda bir kez daha en derin şükranlarımı sunuyorum.” diyerek sözlerini bitirdi.
Bu konuşmanın ardından son on bir yıl içinde Prof. Dr. Şükrü Halûk AKALIN’ın Türk Dil Kurumu için yaptığı hizmetleri anlatan bir film gösterildi.
Ardından Prof. Dr. Zeynep KORKMAZ, Prof. Dr. Osman Fikri SERTKAYA, Prof. Dr. Hamza ZÜLFİKAR ve Prof. Dr. Recep TOPARLI birer kısa konuşma yaptılar.
Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Başkanı Sayın Prof. Dr. Bahaeddin Yediyıldız yaptığı anlamlı konuşmadan sonra Prof. Dr. Şükrü Halûk AKALIN’a Kurumumuz adına bir armağan sundu. Prof. Dr. A. Melek ÖZYETGİN de Türk Dil Kurumu çalışanları adına kendisine bir şilt verdikten sonra Prof. Dr. Şükrü Halûk AKALIN veda konuşmasına başladı.
Sayın AKALIN, “Türk dili alanında çalışan bir bilim adamı için çok büyük bir onur olan Türk Dil Kurumu Başkanlığı görevine 15 Nisan 2001 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan üçlü kararname ile atanmıştım. Yüce Atatürk’ün kurduğu ve mirasını bıraktığı Türk Dil Kurumuna Başkan olurken özel bir gündemim vardı… Yapmayı düşündüğüm işlerin bir listesini çıkarmıştım… Hayalimdeki Türk Dil Kurumu için atılması gereken adımlar vardı… Ancak, Türk Dil Kurumu açısından çok kötü günlerin yaşandığı bir dönemde göreve gelmiştim. Kamuoyuna da yansıyan bir soruşturma tamamlanmış, yargılama aşamasına geçilmişti. Kurumda görev yapacak müdür, şef bulmakta zorlanıyordum. Bir korku egemendi… En küçük kademedeki memurlar bile imza atmaya korkuyordu. Yaşanan bu olaylar bilim kurulu üyelerimizi de etkilemişti. Görev alan bilim adamları küstürülmüştü. İşte böyle bir ortamda Çukurova Üniversitesindeki görevini, evini, eşini ve çocuklarını bırakıp başkente yapayalnız gelen bir insan olarak göreve başladım.” diyerek başladığı konuşmasında on bir yıl içinde elindeki uzun listede yer alan ve birtakım zorluklarla da olsa gerçekleştirdiği bütün işleri görüntülerle salondaki konuklara aktardı.
“Bütün bu çalışmalar benim dönemimde başlatıldı, yapıldı bir kısmının hazırlığı ise sürüyor ama bunların tek sahibi asla ben değilim. Bütün bunlar bir ekip çalışmasının sonucudur… Hizmetlimizden şoförümüze, memurumuzdan müdürümüze, uzmanlarımızdan, çalışma grubu üyelerimizden başkanlığa kadar bir ekip çalışması sonucunda Türk Dil Kurumu o günlerden bugünlere geldi. Çeşitli vesilelerle çalışanlarımızla bir araya geldiğimizde sıkça kullandığım bir söz var: Bir zincirin sağlamlığı en zayıf halkasının dayanma gücü kadardır… İşte daima en zayıf halkanın dayanma gücünü artırarak Türk Dil Kurumunu yüceltmeye çalıştım.” diyerek sözlerine devam etti.
Sayın AKALIN “Bana çalışmalarımda daima yardımcı olanların adlarını teker teker saymam ise mümkün değil… Üzerimde hepinizin emeği var… Hepinize yürekten teşekkür ederim. Hani hep denir ya, “acı tatlı günlerimiz geçti” Geçen on bir yılda kaybettiğim çalışanlarıma, meslektaşlarıma yandığım günler dışında acı hiçbir günüm geçmedi. Ömrümün en güzel, en tatlı günleri bu çatı altında geçti. Ben, üzerinizde varsa bir hakkım onu helal ediyorum… Siz de lütfen hakkınızı helal ediniz…” diyerek sözlerine son verdi.
Prof. Dr. Şükrü Halûk AKALIN’ın Türk Dil Kurumu Konferans Salonu’nu dolduran meslektaşlarıyla, çalışanlarıyla, sevenleriyle toplu veya bireysel fotoğraf çekiminden sonra toplantı sona erdi.
TDK