HALİDE EDİP ADIVAR’IN VEFATININ 57’NCİ YILI
Resmi Büyütmek İçin Tıklayın!
Cumhuriyet döneminin önemli romancılarından Halide Edip Adıvar’ı, vefatının 57’nci yılında rahmet ve saygıyla yâd ediyoruz.
“Tesir etmek istediğin milletin ruhunu tanımak için edebiyatını da bilmek mecburiyetindesin.”
HALİDE EDİP ADIVAR (1884-1964)
Babası Ceyb-i Hümâyun Dairesi kâtiplerinden Selânikli Mehmed Edip Bey, annesi Bedrifam Hanım’dır. Annesinin ölümünden sonra birkaç evlilik yapan babasının yanında ise Anglo-Sakson eğitimine tâbi tutuldu. Üsküdar Amerikan Kız Koleji’nin ilk öğrencilerinden biri oldu. Ayrıca devrin tanınmış şahsiyetleri Şükrü Efendi’den Arapça, Rıza Tevfik’ten Türk edebiyatı ve felsefe, Sâlih Zeki’den de matematik dersleri aldı. Bu arada Fransızca ve mûsiki öğrendi. İlk evliliğini, koleji bitirdikten sonra hocası Sâlih Zeki ile yaptı (1901) ve ondan iki oğlu oldu. Otuzbir Mart Vak‘ası üzerine çocuklarıyla birlikte Mısır’a kaçtı (1908); bir davet üzerine oradan İngiltere’ye gitti. Olaylar yatıştıktan sonra tekrar yurda döndü ve Dârülmuallimât’ta pedagoji öğretmenliğine tayin edildi (1909). 1911’de Sâlih Zeki’den ayrıldı. 1909 ve 1911’de kısa sürelerle İngiltere’ye gitti, eğitimci Isabel Fry’ın misafiri oldu ve orada bazı İngiliz aydınlarıyla tanıştı. Kadınların toplum hayatına katılması ve eğitilmesi amacıyla Teâlî-i Nisvan Cemiyeti’ni kurdu; ayrıca 1912’de faaliyete geçen Türk Ocağı’nda da görev aldı. Bu tarihlerde yapmış olduğu öğretmenlik ve müfettişlik çalışmalarına, Cemal Paşa’nın kendisini davet ettiği Suriye’de de devam etti ve orada iken Dr. Adnan Adıvar ile evlendi (1917). 1918’de Dârülfünun Edebiyat Fakültesi’ne Batı edebiyatı hocası olan Halide Edip üzerinde en büyük tesiri, Balkan Savaşı yaptı. Bu savaşta Batı dünyasının Türk ve müslümanlara karşı tutumu, Batı’ya olan inanç ve güveninin ciddi şekilde sarsılmasına sebep oldu. 15 Mayıs 1919’da İzmir’in işgalinden sonra düzenlenen Fatih, Üsküdar ve Sultanahmet mitinglerine konuşmacı olarak katıldı. Özellikle Sultanahmet mitinginde âdeta efsaneleşti. Bu yıllarda Anadolu’ya gizlice silâh kaçırma işinde de görev alan Halide Edip, 1920’de kocasıyla birlikte Anadolu’ya geçerek Millî Mücadele’ye fiilen katıldı. Cephelerde dolaştı, Kızılay hastanelerinde görev aldı. Yunanlıların yaptıkları zulümleri tespit eden ve daha sonra Genelkurmay Başkanlığı’nca yayımlanan Tedkīk-ı Mezâlim Komisyonu raporlarının hazırlanmasında da görev aldı. Millî Mücadele sırasında ordudaki çalışmalarından dolayı kendisine önce onbaşılık, daha sonra da başçavuşluk rütbeleri verildi. Millî Mücadele’den sonra, kurucuları arasında Adnan Adıvar’ın da bulunduğu Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası’nın İsmet Paşa (İnönü) hükümetince kapatılması ve Mustafa Kemal’le aralarında çıkan siyasî ihtilâflar yüzünden kocası ile birlikte Türkiye’den ayrıldı (1925). Önce İngiltere’ye, daha sonra Fransa’ya yerleşti. Bu arada Williamstown Political Institute’un düzenlediği konferansa davet edilerek Amerika’ya gitti (1928). 1930’da da Barnard College’da (Columbia Üniversitesi) konferanslar vererek Amerika’yı dolaştı. Atatürk’ün ölümünden sonra, 1939’da yurda döndü. 1940’ta profesör olarak İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nde İngiliz Dili ve Edebiyatı Kürsüsü’nü kurmakla görevlendirildi. 1950’ye kadar bu görevi yürüten Halide Edip, 1950-1954 yılları arasında Demokrat Parti listesinden bağımsız İzmir milletvekili oldu. 9 Ocak 1964’te İstanbul’da öldü, Merkezefendi Mezarlığı’na gömüldü.
ESERLERİ:
Heyulâ (İstanbul 1324), Seviye Talip (Bursa 1326), Yeni Turan (İstanbul 1329), Handan (İstanbul 1331), Son Eseri (İstanbul 1331), Mev’ud Hüküm (İstanbul 1917), Raik’in Annesi (1342) ve hikâyelerini topladığı Harap Mâbetler (İstanbul 1326), Dağa Çıkan Kurt (İstanbul 1338), İzmir’den Bursa’ya (Yakup Kadri, Falih Rıfkı ve Mehmed Âsım ile birlikte, İstanbul 1338), Ateşten Gömlek (İstanbul 1339), Kalp Ağrısı (İstanbul 1340), Vurun Kahpeye (İstanbul 1926), Zeyno’nun Oğlu (İstanbul 1928), Sinekli Bakkal (İstanbul 1935), Yolpalas Cinayeti (İstanbul 1937), Tatarcık (İstanbul 1939), Sonsuz Panayır (İstanbul 1946), Döner Ayna (İstanbul 1954), Akile Hanım Sokağı (1958), Hayat Parçaları (İstanbul 1963), Sevda Sokağı Komedyası (1972), Çaresâz (1972), Kerim Usta’nın Oğlu (1974), Kubbede Kalan Hoş Sada (1974), Kenan Çobanları (İstanbul 1334), Maske ve Ruh (İstanbul 1937).
Kaynak: TDV İslâm Ansiklopedisi