Dergi Detay

Dergi Resmi

Dil ve Edebiyat (78. Sayı)

Editörden
Hüseyin ALTUNTAŞ

Değerli Okuyucularımız!
Geçen sayımızda dergilerimizi konu edinmiş, 18. yüzyıldaki ilk örneklerinden
beri dergilerin toplumların fikir ve kültür birikimlerini geliştiren, koruyan ve
geleceğe intikal ettiren temel araçlar olarak işlev gördüğünü ifade etmiştik. Bu
anlamda, geçmişten günümüze kültür, sanat ve edebiyat adına ortada ne varsa,
ülkemizde yayımlanan muhtelif dergilerin, kitapların bir muhassalası olarak
kültür birikimimize dâhil olmuştur derken dergi ve kitap dünyasının asıl aktörleri
olan yazarlarımızdan, şairlerimizden, fikir ve kültür adamlarımızdan bahsetmeyi
bu sayımıza ertelemiştik.
Evet, gerçekten de öyle… Işıktan bahsedip güneşin rolüne atıfta bulunmamak
ne kadar doğru olur? Bu milletin hem hafızasını hem gelecek tasavvurunu oluşturan
tüm düşünce, kültür ve sanat birikimini kayıtlara geçirenler bu insanlarımızdır.
Onlara çok şey borçluyuz. Pek çoğu dünyalık adına hiçbir beklenti içinde olmadan,
salt gönüllerindeki coşkuyla kalemlerini kullandılar, kullanıyorlar. Marifetlerin iltifata
tabi olduğu bir dünyada, isimlerini mütevazı dergi sayfalarında görmekten
başka iltifata nail olmayan birçok düşünce ve edebiyat adamımız var. Anadolu
insanının sesini, gönül ezgisini, değerler dizgesini bu insanlar terennüm ediyor.
Onlar olmasa veya yüreklerindeki sevgiyi, coşkuyu, beyinlerindeki tasavvur ve fikriyatı
Anadolu insanının hissiyatıyla akort edip onun sözcükleriyle şiir kalıbına,
hikâye metnine, makale üslubuna sokmasa, kültür hayatımız Batı’nın saldırgan,
yıkıcı, hazcı ve nihilist akımlarına karşı ne kadar korunmasız kalırdı?
Bu millet, gönlünü “sözlerin en güzeli”ne bağlamış ve o güzellikten beslenen
ulvi nitelikli bir yaşam algısını benimseyerek bugünlere gelmiştir. Bu nedenle,
gönül aynasında seyrettiği kendi değerleriyle barışık edebiyat adamlarına
da “güzel adam” demeyi münasip görmüştür. Nice güzel adamımız var! Onlar
tarihimizin kadim dönemlerinden beri medeniyetimizin temel kodlarını taşıyan
şiirleriyle, daha sonraki dönemlerde de şiir, hikâye, deneme ve makaleleriyle Batızede
aydınların ihanetine karşı hep milletin yanında yer aldılar; her türlü aşağılama,
yıldırma ve korkutmaya rağmen milletin kendi değerlerinden kopmaya
razı olmamalarını sağlamaya çalıştılar. Bu çabaların olumlu sonuçlarını bugün
her alanda gözlemlemek mümkündür. İslam medeniyetinin berrak suyundan içerek
bu milletin hissiyatını terennüm eden bu güzel insanları minnetle anıyoruz.
Onlardan çoğunun adını sadece dergilerin, ince şiir kitaplarının, küçük hacimli
hikâye kitaplarının üzerlerinde görürüz. Basını endüstriyel bir alan hâline getiren
sermayenin kârlılıkla ölçülen bir ticaret metaı hâline getirdiği nice meşhur
kitabın ve yazarının yanında, bu güzel insanların en önemli özelliği mütevazı bir
hayata, milletin sevgisini kazandıran vakarlı bir duruşa sahip oluşlarıdır.
Dil ve Edebiyat dergisi olarak biz de bu geleneğin çocuğuyuz. Geçmişimiz ak,
bugünümüz temiz ve berraktır. Uzun, ince bir yolda, geleceğimizi kendi medeniyetimizin
kültür ve sanat değerleriyle sarmaş dolaş yapmak niyetiyle yürüyoruz. Dergimizde
veya kardeş dergilerde şiirleri yayımlanan, hikâye, deneme veya makaleleri
çıkan güzel insanlarımızı bütün kalbimizle destekliyoruz. Hepsine selam olsun!
Bu sayımızda, güzel insanlarımızın en başta gelenlerinden, medeniyetimizin
temel değerlerini çağın edebî diliyle gençlerimizin zihnine nakşetmeyi başarmış
usta hikâyeci ve denemecimiz Rasim Özdenören ağabeyimizi konu alan bir makale
yayımlıyoruz. Dileğimiz, bu süreçte daha pek çok şair ve edibimizin henüz
hayatta iken böyle hatırlama ve hatırlatmalara konu olması ve takdir görmesidir.
Güzel yolun yolcuları, işaret taşı niteliğindeki bu tür edebiyat adamlarımızı
iyi tanımalı ve onların açtığı yolu daha da genişleterek milletin öz kültüründen
beslenen büyük eserler üretmeli!
Daha güzel bir dergide buluşmak dileğiyle…