Dergi Detay

Dergi Resmi

Dil ve Edebiyat (28. Sayı)

Sevgili Dostlarımız,

 

Bu evren her gece ne gömlekler diker

Kimini gelen, kimini giden giyer.

Her gün nice sevinçlerle dolar dünya,

Nice dertler toprağa karışır gider.

---

Sevgiyle yoğrulmamışsa yüreğin,

Tekkede manastırda eremessin.

Bir kez gerçekten sevdin mi dünyada,

Cennetin, cehennemin üstündesin.

Ömer Hayyam

İstem dışı olaylardan bazen ferahlık buluruz, bazen sıkıntı duyarız. Oysa

insanın aklı ve muhakemesi doğal hadiseler dışında, hareketlerini ve

düşüncelerini kontrol edebilme ve geliştirebilme hassasına sahiptir. Bu

özellikleri iyiye doğru meylettirmek kişinin beynindeki iyilik formunun gelişmesine

bağlıdır.

Sevmek ve sevdirebilmekle başlanmalıdır ilk derse… Tıpkı baharda içimizin

sevgiyle dolması gibi, aşkı tabiattan başlayarak anlatmalıyız, aşksız bir hayatın

anlamsız olduğunu vermeliyiz. Eğitimi ön planda tutan bir anlayışı genele

hâkim kılmalıyız. Başarmanın yolu, başaracağınız işe âşık olmakla başlar, içinizde

o aşkı hissetmiyorsanız zamanınızı boşa harcamayınız. Başarmanın yolu

sevmekten ve aşktan geçiyorsa eğer ve siz de bu sınavı vermişseniz erdemli bir

insan olma yolundasınız demektir.

Toplumsal ve ferdi hayatta başarılı olabilmek için faziletlerin geliştirilmesi

önemli bir şarttır. Ekonomiyi her şeyin üstünde tutan bir toplulukta fazilet,

olması gerekenden çok aşağılardadır.

Kötü huylar, ferdi hayatı altüst eder. Ailede ve toplumda kişiler arasında

birlik vardır, kişinin kötü huylara kapılarak ahlaken çöküntüye uğraması,

içinde bulunduğu aileye ve topluma zarar verir. Herkes istediği gibi hareket

etmekte serbest değildir. Kötülüğü iyi göstermek, onu hoş görmek veya görmezlikten

gelmek tehlikeye davetiye çıkarmaktır. Erdemli insan bulunduğu

toplulukta kendisinin sahip olduğu meziyeti, kendisinde ortaya çıkan hayati

kıymeti etrafındakilerle paylaşır. Ahlaken en kötü durumdaki toplumlarda bile

faziletin kıymeti az çok bilinir ve takdir görür.

Bir milletin büyüklüğü, varlığının asli kanunlarına uymasından kaynaklanır.

Modern toplumlarda bozulmanın ve çöküntünün nedeni içlerindeki fazilet kaynağını

yok etmeleri ve hayatın getirdiği kurallara bağlı kalmak istememeleridir.

Anlaşmazlığın, karşılıklı kinin hüküm sürdüğü yerde en lüzumlu faziletler;

nezaket, sabır, affetme ve kardeşçe sevgidir. Sevgiyle yola çıktığınızda dönüp

dolaşıp geleceğiniz yer yine sevgi olacaktır. Gençlerimize, öğrencilerimize sevgiyi,

aşkı kısaca erdemli yaşamayı öğretmeliyiz. Öğretmeliyiz ki; gelecek nesillerimiz

kardeşliğin, dostluğun, birlikteliğin içinde yaşasınlar. Gök kubbe altında

birlikte yaşamanın hazzını duysunlar.

Mevlânâ diyor ki; “Kim daha güzelse kıskançlığı daha fazla olur, kıskançlık

ateşten meydana gelir.”

Türk diline sevdalı tüm dostlarımızı, gülen yüzümüz güzel Türkçemizle

buradan selamlıyorum.


Mehmet Kamil Berse

Editör