Dergi Detay

Dergi Resmi

Dil ve Edebiyat (159. Sayı)

ÜLKESİNİN ÜVEY EVLATLARINI SÜRGÜN ETMEK: BİR DARBE KLASİĞİ 28 ŞUBAT!
Üzeyir İlbak
 

Şubat ve Mart ayları ile ilgili ilginç hatıralar birikmiştir aziz ülkemin
zihin dünyasında ve siyasî tarihinde. Çanakkale Deniz
Savaşı mesela! Üç kıtada hâkimiyet tesis etmiş; gittiği her
coğrafyada insanların dinlerine, yaşama biçimlerine ve dil
tercihlerine müdahale etmemiş bir devletin son büyük savaşı!
Birinci Dünya Paylaşım Savaşı'nda Osmanlı, kaybetmeyen ancak
mağlup sayılan tek devlet! Emperyalist zorbalıkla sömürge devletlerinden
getirilen ve Âkif'in "Sâde bir hâdise var ortada: Vahşetler
denk. /Kimi Hindu, kimi yamyam, kimi bilmem ne belâ" diye
tarif ettiği bir orduya karşı verilen büyük savaş. Liselerin mezun
vermediği yıllar.
12 Mart Muhtırası! İktidardaki "sağcı" hükümeti uzaklaştırmak
üzere 12 Mart 1971 tarihinde genel kurmay ve kuvvet
komutanlarının imzaladığı muhtıra darbesi gerçekleşti. Gençliğe
göz dağı olması için kendilerini "sol devrimci" olarak tanımlayarak
eylem yapan gençlerin öncüleri idam edildi. Türkiye'nin muhtemel
siyasi tercihleri dikkate alınarak yeni siyasi partilerin kurulmasına
imkân sağlandı. Dinî, millî, muhafazakâr, liberal oy tercihi
olan "inançlara saygılı seçmen oylarının tek yerde toplanmaması"
uğruna, her tercihe hitap edecek bir patinin kurulması için ortam
hazırlandı. Bu proje kısmen başarıya ulaştı ve 14 Ekim 1973 genel
seçimleri sonucunda %33 oy alan Bülent Ecevit, tek parti geleneğini
sürdüren partiyi birinci parti yaptı; ancak “sağda kurgulanan
bölünmüş siyasî tercihlerin oy oranı” hâlâ yüksekti.
28 Şubat 1997. Yine darbe. Gerekçe olarak modernlerin (!)
doğrudan dine dönüş diyemedikleri "irtica"! Üniversite önlerinde
biriken başörtülü mağdurlar. İkna odalarında başörtülerini açmaları
için ikna edilmeye çalışılan genç kızlar. Tıp fakültelerinin son
sınıflarından ve üniversitelerden uzaklaştırılarak heba edilen hayatlar.
Tüm bu rezaletlerle işbirliği içinde olan Temmuz Darbesi'ne kalkışan "dindar" çevreler.