Dergi Detay

Dergi Resmi

Dil ve Edebiyat (109. Sayı)

İki Bin On Sekiz/Ocak
Üzeyir İlbak


I.
Aralık 2017 Osmanlı Devleti’nin Kudüs’ü
İngilizlere teslim ettiği tarihin 100. yılıydı.
Bir asır önce “Ve Kudüs’ü terk ettiğin o ikindi/
Birinci Cihan Harbi günü vakti” Kudüs’te
kıyamet koptu. Sezai Karakoç’un ifadesiyle
“Ekşimtırak bibersi bir kıyamet/…/Artıp da
dökülen şarabın tortusunu/Yalayan bir köpeğin
yürek ezgisi/Kudüs’te bayrak değişimi/
Ağlama duvarından/Ağlayarak çekilen/
Gülerek yaklaşan asker mevsimi”ydi. “Mutluluk
ne mümkün o kentin insanlarına/Zafer
takıdır kurulmuş geceden geceye/Babil’den
Mısır’dan Kudüs’ten Mekke’den yükselen”
[GD:305] ve Türkiye’den, Venezuela’dan güç
tapıcılarına karşı yükselen ‘hayır’ sesi... Ve
insanlar, insanlık suçlarının karşısında yer
aldılar; insanlığın ortak şehrine karşı, işlenen
suçlara karşı durdu insanlık New York’ta!
Yüz yıl sonra “…İçiyle ve ruhuyla suskun” Kudüs
şehrinin suskunluğuna insanlığın büyük
silahı irade ile karşı durdular. İnsanlık iradesinin
farkına vardı ve bir tercih kullandı.
Umutlandım, umutlandık ve mutlu olmasak
da tebessümle girdik yeni bir yıla. İnsanlığı
hatırlayan insanı tebrik ederiz.
II.
Yeni bir yılın başlangıç günlerindeyiz. Bir
karar vermenin gerekliliğini hatırlatmak istedik.
İrade, tercih yapmak içindir. Bu yıl bir
karar verin ve kalbinizi-aklınızı-hayatınızı
birilerine kiralamayın. Kuran’ın açılış ayetlerini
yeniden okuyun. “Yalnız Sana kulluk
eder ve yalnız senden yardım dileriz. Bizi
dosdoğru yola ilet” üzerine birazcık akıl
edin. Her birimizin bildiği “İhlas Suresi”nin
anlamının içinden “ihlas” geçmediği halde
neden ihlas olduğunu öğrenin ve düşünün.
Hayatınıza hakikatin en berrak şeklini ekleyin
ve FETÖ benzeri din(i)dar çevrelerden
uzaklaşın. Fatiha, Kâfirun ve İhlas Surelerini
hayatınızın feneri yapın. “İhlâs” söz ve
amelin tevhidini, “Kâfirun” Suresi de amel
ve iradenin tevhidini anlatır. Rüya ve efendi
ilahlar çağını “Ben tapmam sizin taptığınıza,
siz de tapmazsınız benim taptığıma” [Kuran:
109/2-3] emriyle hayatınızdan çıkarın.
III.
Ve okumaya karar verin. ‘İnsan okur’ diye
bir karar alın. İçine doğduğunuz insanlık ailesine
yol gösteren olmak için insanı diğer
varlıklardan ayıran vasıfl ara adım atın. “Aydın
olmak için önce insan olmak lâzım. İnsan
mukaddesi olandır. İnsan hırlaşmaz, konuşur;
maruz kalmaz, seçer. Aydın, kendi kafasıyla
düşünen, kendi gönlüyle hisseden kişi. Aydını
yapan: Uyanık bir şuur, tetikte bir dikkat,
hakikatin bütününü kucaklamaya çalışan bir
tecessüs” diye bir tarif yapan Cemil Meriç’in
kütüphanesinin kapısını çalın. Tanzimat’la
başlayan müstağrip nesillerin hatalarına
düşmemek, günahlarına bulaşmamak için
“Bu Ülke”ye yolculuk edin. Size: “Kamus, bir
milletin hafızası, yani kendisi; heyecanıyla,
hassasiyetiyle, şuuruyla. Kamusa uzanan el
namusa uzanmıştır” diyecektir ve “Lûgâtlar
dilin sicilleridir, bize her kelimenin değerini
gerçek mânâsını belirtirler” dedikten hemen
sonra “İrfan, düşüncenin bütün kutuplarını
kucaklayan bir kelime” diyerek yolculuğunuzun
ilk fenerlerinden biri olacaktır.
“Ve meçhule tırmanan adam kelime
oldu.”
Yeni yılın insanlığın yeniden insan olduğunu
idrak edeceği, her neye inanıyorsa
inandığı gibi yaşayacağı, yeryüzünde kötülük
çiçeklerinin son bulacağı ve Müslüman
dünyanın İslam’ın farkına vararak İkbâl’in
“Kaç bu Müslümanlardan, sığın Müslümanlığa”
tavsiyesiyle kucaklaşacağı
bir yıl olması temennisiyle sizleri selamlıyorum.